Olumlu düşünme, kişilik, başarı, meslek seçimi ne demektir?

Olumlu düşünme, kişilik, başarı, meslek seçimi ne demektir?
Olumlu düşünme koşullara, mizaca veya zekaya bağlı olmaksızın herkes tarafından öğrenilebilir! Başarılı insanı belirleyen ilk özellik, TUTUMUDUR! Kişi olumlu tutum ve düşüncelere sahipse, zorluklarla uğraşmayı seviyor ve onların üstesinden gelmekten haz duyuyorsa, başarılarının yarısını gerçekleştirmiş sayılır! İnsanlar arasındaki fark, ufaktır! Ancak bu fark , büyük farklılığa neden olur! Ufak fark, TUTUMLARDADIR! Büyük farklılıksa, bu tutumun OLUMLU veya OLUMSUZ olduğudur! Olumlu düşünmenin büyük adımlar attıran kabul edilmiş biçimi, insanlara düşüncelerini yeniden düzenleme ve hayatlarını daha iyi yapma konusunda mükemmel bir kavramdır! Yaşamlarımızda büyük çaplı bir değişikliği başarmada bize yardımcı olan cevaplardan biridir! Hemen hemen yolun çoğunu onunla gideriz ama hepsini değil! Bir derenin iki tarafı arasındaki mesafenin yüzde doksanını atlamaya benzer! Karşı tarafa neredeyse ulaşırız!

Fakat, yalnızca bir daha asla olumsuz düşünmeme ve yaşamımızın geri kalanında olumlu düşünme kararını vermek, bir süre iyi sonuç getirebilir ama bu sonsuza kadar sürmez! Neden? Çünkü bilinçaltımızda düzenlenmiş olan zihinsel program eski türde bir programlamadır! Bu eski türde program, halihazırda bilinçaltımızda saklanan bilgiyle uyuşmayan yeni bilgiye inanmamak üzere önceden programlanmış türde bir programdır! Bazı arkadaşlar da bu tür bir tepkiye rastlıyorum! Eleştirmek, yapmaktan 100 defa kolaydır! Mailimi direk görür görmez, ya da okur okumaz, “Hayır olmaz böyle bir şey, siz kendinizi kandırıyorsunuz, bir anda değişiklik mümkün değil” diye tepki gösteriyorlar! Hatta bazıları “Adem Altay sizi kandırıyor, inanmayın böyle safsatalara!” diyerek kendilerini netin akıllısı zannediyorlar!

Bu tür kişilerde olumsuz programlama kökleşmiş ve her tür değişim ve gelişime karşı inkar mekanizması geliştirmiştir! Her şeyi kendilerinin bildiklerini sanırlar! En büyük aldanış her şeyi bildiğini zannetmektir! Bilgi çağındayız! Bilgiler her gün yenilenmekte ve değişebilmektedir! Bu sebeple öncelikle bilgili olabilmek için değişime ve gelişime açık bir zihin yapısına sahip olunması gerekir! Yeniliklere açık olunması ve sürekli gelişim bilincine sahip olunması gerekir! Mevcudu yeterli bulmamak ve daha iyisini geliştirmeye yönelik araştırma yapmak, baltayı sürekli bilemek gerekir! Aydın bir insan sürekli okumalı,yeni şeyler öğrenmeye karşı büyük bir arzu duymalı, öğrendiklerini hayata uyarlayabilmeli ve insanlığın yararına sunabilmelidir! Karşı çıkışlara, engellemelere aldırmaksızın! Zihinsel tutumu doğru seçmiş bir insanı, hedefine ulaşmaktan hiçbir şey alıkoyamaz; yanlış zihinsel tutumla yola çıkan bir insana dünyada hiçbir şey yardım edemez! Evrensel değerler doğrultusunda amaç belirlemiş, ne istediğini bilen ve bu yolda gerekli kararlılık ve azme sahip adanmış bir idealist asla durdurulamaz! Hiçbir şey, zamanı gelmiş bir düşünce kadar güçlü olamaz!Adem Altay da, öğrencileriyle beraber başlatmış olduğu kişisel mükemmellik hareketi de durdurulamayacaktır! Değişim öz’de başlar!Bireyin gelişimi zihinde, toplumun gelişimi bireyde başlar! Zihin ne kadar gelişmişse birey o kadar gelişmiş, birey ne kadar gelişmişse toplumda o oranda gelişmiş demektir!

Yapılan en büyük ve bedeli en ağır yanlışlardan biri, başarının bir peri, bir tısım veya bizim sahibi olmadığımız bir şeyler sayesinde elde edildiğini düşünmektir! Eğer, bugünden itibaren kendimize bir daha olumsuz düşünmeyeceğimizi söyler, ama kendimize, söylenecek doğru şeylerin kesin, yeni, kelime kelime ifadelerini vermezsek, eski olumsuz düşünme alışkanlığına çabucak geri kayarız! Bu yüzden olumlu düşünen bir kişi olma kararı, çok kez kısa ömürlüdür! O anda büyük bir fikir gibi görünür, fakat çoğunlukla iyi sonuç vermeyi sürdürmez! Vazgeçmek, geçici bir sorun için kalıcı bir çözüm olur! Olumlu olan her şeye inanma konusunda büsbütün hayal kırıklığına uğramış insanlar vardır, çünkü onlar sadece inanmak istemişlerdir! Olumlu düşünmeyi bir süre için denemişler ve sonra durdurmuşlardır! Onların eski programı, olumlu düşünmenin iyi işlemesini engellemiştir!Sonuç alamayınca, hayal kırıklıkları onları, olumlu düşünmenin hayalcilere göre olduğu kanısına götürmüştür! Oysa olumlu düşünme iyi sonuçlar verebilir, eğer kaçınmamız gereken düşünceleri hemen karşıtıyla değiştirirsek!

Zihinsel Evimiz
Bir an için zihinsel bir ev, düşüncelerimizle yaşadığımız yeri hayal edelim! Bu zihinsel ev kendimiz ve çevremizle ilgili düşündüğümüz her şeyle döşenmiş olsun! Bu zihinsel evimizdeki eşyaların çoğu kullanılmış eşyalardır! Bu eşyalar bize ana babalarımız, arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz ve bilinçaltımızı programlamaya yardımcı olmuş olan herkesten geçen eski olumsuz düşünme tarzımızdır!Sakladığımız ve zihinsel evimizde kullandığımız eşyaları bu insanlardan almışızdır!
Eşyaların (olumsuz düşüncelerimizin) çoğunun, elden düşme ve eski olduklarını hayal edelim! Eski yıpranmış kanepe sarkıyor! Sandalyeler kırılmış, sallanıyor, sertçe oturulduğu takdirde parçalanmaya hazır! Duvarlar da sararmış, solmuş, eğiri bir şekilde asılmış resimler! Mutfak masası eğri duruyor, tabakların uçları kırılmış ve çatlak, hiçbir fincanın kulpu yok, uzun süre önce kopmuş! Yatak yaylarının spiralleri aradan görünüyor, paslı ve eğrilmiş! Yerdeki kilimde, kilimden daha çok yama ve delikler var!

Şimdi bu eski eşyalardan kurtulmaya karar veriyoruz! Ve bunun için bütün eski eşyalarımızı dışarı taşıyıp garaja depoluyoruz! Her parçayı, her tabağı, her kilimi, masayı, yatağı, kanepeyi ve sandalyeyi kaldırıyoruz! İçimizdeki olumsuz eski ve olumsuz inancı dışarı çıkarıyor, gözden uzak bir yerde güzelce saklıyoruz!

Akşam olmadan işimizi bitirdik! Derin bir “Oh” çektik! Ne büyük iş yaptık! Zihinsel evimizin ortasında duruyoruz! Evimiz bomboş ve tertemiz! Görünürde ne bir olumsuz düşünce, ne bir kanepe, bir resim, bir kitap ya da bir sandalye var! Etrafımıza bakıp düşünüyoruz! “Bu mükemmel! Bütün eski olumsuz düşüncelerden kurtuldum! Şimdi olumlu düşünen birisi olabilirim!” diye düşündük!

Evimizin ortasında geziniyor, içinde yürüyor ve biraz daha ayakta duruyoruz! Tabi gün boyunca eşyaları taşıdık! İyi iş başardık ama ve yorulduk! O akşam biraz daha geç vakitte, kendimiz ve boş bir ev dışında hiçbir şey olmayan bir yerde bir iki saat harcadıktan sonra (çok da yorgunuz) sizce ne yaparız? Dışarıya, eski eşyalarımızı depoladığımız garaja gidip bir tane sandalye alacak, bir masa ve belki de bir iki tabak ( eee ne de olsa acıktık, iyi iş başardık ve bir şeyler yemeyi hak ettik!) getireceğiz!

Bizler en çok, en fazla birlikte yaşadığımız düşüncelerle rahat ederiz! Bu düşüncelerin bizim için en iyileri olup olmaması hiç fark etmez! Bizim bildiğimiz onlardır, kendimizi en çok yanında güvende hissettiğimiz onlardır!Fazla geç olmadan eski sadık televizyonumuzu da getiririz! Birer birer, eski sadık zamanın yıprattığı olumsuz düşüncelerimizi zihinsel evimize getirmeye başlarız! Neden? Çünkü eski eşyaları taşırken yerine yeni eşya almadık! Eski olumsuz düşüncelerin yerine yeni olumlu düşünceler koymadık! Meydan boş kaldı!

Olumsuz düşünmeyi durdurmaya karar verdiğimiz ve eskinin yerine koyacağımız hazır, yeni olumlu sözcüklerimiz olmadığı zaman, daima geçmişin eski rahat, olumsuz içsel konuşmasına döneriz!Eski eşyalarımızdan kurtulup onları depoya sakladıysak ve yerine koyacak hiç yeni eşyamız yoksa, çok yakında bütün eski eşyalarımızı yavaş yavaş tekrar evimize taşırız! Onları yeniden düzenleyip farklı görünmelerini sağlarız, ama aynı eski eşyalar, ilk başta sahip olduğumuz aynı eski programlamadır! Yalnızca yeri ve düzeni değişmiştir!
alıntı
kişilik -ği
isim

1 . Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet:

“Birbirinden çok farklı kişiliklere sahip insanlar, zamanlarının büyük bölümünü bir arada geçirmek zorundaydılar.”- A. Ümit.
2 . İnsanlara yakışacak durum ve davranış.
3 . toplum bilimi Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü.
4 . sıfat Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda olan:
“Dün akşamki içkili aşevi tenhaydı, kapıya yakın iki kişilik bir masaya oturdu.”- Y. Atılgan.
5 . sıfat Herhangi bir sayıda kişiden oluşan:
“Biz kadın, kız ve çocuk, on altı kişilik bir kafile olduk.”- A. Gündüz.
6 . Yabanlık.

başarı
isim

Başarma işi, muvaffakiyet:

“Bu başarı, onu garip bir yolda boşluk ve yalnızlık içinde bırakmıştı.”- H. E. Adıvar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu