Açık Hece- Kapalı Hece

Açık Hece- Kapalı Hece
I. Seslerin Birleşmesi: Türkçede sesler, ünlülerin dışında yalnız olarak söylenemez, ünlüler ise tek başlarına söylenebilir. Sesler yan yana gelerek anlamlı ya da görevli dil birliklerini oluşturur. Bu oluşum, bir ünlü etrafında, kenetlenme, kaynaşma ve bütünleşme biçiminde gerçekleşir.

II. Hecelerin Yapısı: Ağzımızdan bir nefes hamlesi içinde çıkan tek sese ya da ses grubundan oluşan ses birliklerine hece denir. Bir kenetlenme, bir bütünleşme birliği olan heceler, kendi aralarında ayrıca aynı türden kaynaşmaya uğramaz. Heceler zinciri sözcüğü oluşturur: o-dun, gü-neş, öğ-ren-ci…

Ünsüzden sonra ünlü gelirse hece düzeni değişir: odun-u > o-du-nu, gü-neş-i > gü-ne-şi…

Hecenin temelini ünlü oluşturur. Bir hecede bir ünlü bulunur. Tek ünlüden oluşan hece azdır; tek ünsüzden oluşmuş hece ise hiç yoktur. Ünsüzler, ancak ünlülerin yardımıyla hece kurar.

Bir hecede, yalnız bir ünlü bulunur; iki ünlü aynı hecede yer alamaz. Ama bir hecede birden çok ünsüz yer alabilir.

III. Hece Çeşitleri: Yukarıdaki özellikler Türkçede iki çeşit hece oluşumunu ortaya çıkarmıştır: açık hece, kapalı hece.

1. Açık Hece: Tek ünlüden oluşan (V ile gösterilir) ya da ünlü ile biten (KV ile gösterilir) heceye açık hece adı verilir. Buna göre de iki alt çeşidi vardır: o+na (V+KV) (V: vokal, ünlü; K: konsonant, ünsüz.)

2. Kapalı Hece: Ünsüzle biten hecelere kapalı hece denir. Ünlü-ünsüz sıralanışı ve düzenine göre dört ayrı biçimde gerçekleştiği görülür (gösterilme biçimleri: VK, VKK, KVK, KVKK): ay-nı (VK), alt-tan (VKK-KVK), kırk-ta (KVKK).

* Türkçede çift ünsüzler hece sonunda bir arada rast gele bulunmaz (KVKK). Sözgelimi /zm/ ünsüz dizimi hece sonunda yer almaz; realizm gibi sözcükler bu nedenle yabancı kökenlidir. İncelendiğinde, birden çok ünsüzün hece sonunda bulunma biçimlerinin şunlar olduğu görülür:

/lç/ ölç- /lk/ ilk, kalk-, silk- /lp/ alp /lt/ alt /nç/ sevinç, güvenç, kıvanç /nk/ denk, zonklamak /nt/ ant /rç/ borç, sürç- /rk/ kırk, ark, kırk /rp/ sarp /rs/ pars, sars-, arslan /st/ üst, ast, dost /şt/ hişt /yt/ hayt

Bu ses bileşimlerine aykırı hece yapıları olan sözcükler Türkçe değildir: ekspres, disk… kapitalizm, Yabancı dillerden geçen alıntı sözcüklerde bu durumlarda gerekirse araya ünlü eklenir: ritm > ritim…

Çok önceleri Arapça ve Farsçadan alınmış hece sonlarındaki çift ünsüzlerin arasına ünlü eklenerek bu tür sözcükler iki heceli duruma getirilimiştir: devr > devir, haps > hapis, ömr > ömür, hüzn > hüzün, fikr > fikir, ilm > ilim, nutk > nutuk…

* Türkçede hece sonunda ikiz ünsüz bulunmaz. Yabancı kökenli böyle sözcükler, ikiz ünsüzlerden biri düşürülerek Türkçede kullanıma girmiştir: hakk > hak, hiss> his, aff > af, zann > zan…

* Türkçede hece, dolayısıyla sözcük başında iki ünsüz bulunmaz. Türkçede uzun zamandır yer gri, grup, klasik, klavye, kravat, plan, program, skor, slayt, spor, step, tren, ekspres, elektrik… sözcükleri yabancı kökenlidir.

Bu tür sözcükler halk ağzında ünsüzler arasına genellikle ünlü getirilerek söylenir: gıri, kıral, sipor… Önceki dönemlerde girmiş olanlarda sözcüğün okunuşu ve yazılışı Türkçeye tümüyle dönüştürülmüştür: clup > kulüp, groş > kuruş, stasyon > istasyon, stastik > istatistik, Stambol > İstanbul, stavroz > istavroz, sto p> istop (çocuk oyunu ve motorun durması), trompa > tulumba…

* Hecelerde duyulma gücünün en yüksek olduğu noktaya doruk adı verilir. Duyulma yüksekliği ünlü üzerinde gerçekleşir. Heceleri tek ünlüyle kurulduğu için Türkçe heceler tek dorukludur. Oysa yabancı dillerde hece başında ya da sonunda yer alan çift ünsüzler, tek hecenin, iki ünlü varmış gibi ses değeri taşımasına yol açar; bu durumda da çift doruk ortaya çıkar: bronz, gram, film, kapitalizm, nötr…

IV. Hece Bölümü Kuralı: Her ünlü, sözcük başında değilse, iki ünsüz arasında yer alır. Ayrı hecelerde bile olsalar, iki ünlü sözcükte yan yana gelmez. Bu bedenle şiir, şair, saat, vaat gibi sözcükler Türkçe kökenli değildir. Ünsüz, her zaman kendinden sonra gelen ünlüye bağlanarak hece oluşturur. Bu işleyiş nedeniyle, ilk hece dışında, her hece, ünsüzle başlar: a-çık, i-ki, u-ğul-tu, dört-te, ört-müş, yıl-dız…

Yabancı dilden alınan sözcüklerde ayrı hecelerde bile olsa iki ünlü yan yana geldiğinde, Türkçe hece işleyişine uydurmak için ünsüz türetildiği de olmuştur: zaif > zayıf, fiat > fiyat, şampion > şampiyon, acaip > acayip, mai > mavi, tualet > tuvalet…

San’at, vak’a gibi okuyuşlar, sözcüğün alındığı dile göre doğru olsa bile Türkçe hece bölümü kuralına aykırıdır. Diller kendi kurallarını işletir her zaman. Ancak Müslümanların kutsal kitabının adının Kur’an biçiminde okunuşu özel durum kabul edilebilir; kaldı ki halkın büyük çoğunluğu bu özel adı da Türkçe hece düzenine göre söylemektedir.

Türkçe sözcükler eklerle genişler. Ekler de, bağlandıkları sözcük ile yine Türkçenin hece bölümü kuralına göre birlik oluşturur: so-ba-yı, o-du-nu, gi-rin-ti, bo-şalt-tı-lar…

Bu birleşme-kaynaşma şu biçimlerde olur:

a) Kapalı heceden sonra gelen ekler ünsüzle başlıyorsa, hece bölümünde değişme olmaz: yol-cu > yol / cu, Türk-ten >Türk / ten…

b) Kapalı heceye gelen ekler ünlü ile başlıyorsa, hecenin son ünsüzüyle kendi ilk hecesini yapar: üst-ü > üs / t-ü /, serp-en > /ser / p-en /, yırt-ıcı > yır / t-ı / cı…

c) Açık heceye gelen ekler ünsüzle başlıyorsa değişme olmaz: ülke-nin > ül / ke / nin, ordu-dan > or / du / dan, dedi-ler > de / di / ler…

d) Açık heceye ünlü ile başlayan bir ek gelirse ünlü çatışması olur. Çatışmanın giderilmesi için hece düşmesi, ses değişmesi ya da ses türemesi gerçekleşir: kahve-altı > kah / val / tı, başla-an >baş / la / y-an…

Not: Bileşik sözcükler satır sonunda bölünürken heceleme-hece bölümü kuralına uyulur: il-kokul, cumar-tesi…

V. Ulama: Türkçe heceleme kuralı, sözcüklerin son hecesi ile bir sonraki sözcüğün ilk sesi arasında da işler: ekmek al >ek / me /k al, yok etmek > yo / k et / mek, yıkım emri > yı / kı /m em / ri…

VI. Kaynaşma: Bileşik sözcüklerde ünlü çatışması sonucu ses düşmesi olmuşsa kaynaşma gerçekleşir. Bu tür sözcükler artık tek sözcük olarak algılanır: sütlü+aş > sütlaç,güllü+aş > güllaç, Cuma+ertesi > cumartesi, ne+asıl > nasıl, ne+için > ne için, bu+ö+ile > böyle, o+ile > öyle, şu+o+ile > şöyle, kayın+ana > kaynana, kayın+ata > kaynata, (ne+edeyim >nedeyim, ne+olur > nolur)…

VII. Yer Değiştirme (Göçüşme): Sesletimi kolaylaştırmak için bitişik ya da komşu sesler arasında yer değiştirme olur. Ünsüz kümelenmeleri ve heceleme etkisiyle kimi yöre ağızlarında ve çocuk dilinde görülür: (Yakın göçüşme) kibrit, yalnış, yanlız, pehriz, kisme, eşki, torpak, çülmek, gölmek, sorna, öskürük, devriş, baryam, arvat, sorfa, İmzir… (Uzak göçüşme) reçel >leçer, bulgur > burgul…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu