Sandalye nedir, adını nerden almıştır?

Sandalye nedir, adını nerden almıştır?
Taş veya masif oyma oturma eylemine hitap eden ürünler, yaşam içinde fonksiyonlar çeşitlendikçe farklılaşmıştır. Sonrasında krallar isim verdi, marangozlar yaptı. Binlerce çeşitliliğin içinde devindi durdu. Oluşan yeni akımlar, tasarımcılar ve sanayi devrimi ile gelişimi arttı.”

Kısa bir bakış içinde özetlersek: M.Ö. 5000 Mısır-Roma, 10. yy., derken Rönesans 16. ve 17. yüzyıldan itibaren Louis, Tudor, Queen Anny, İngilizlerin Sharaton ve Chependale tasarımları yer almakta idi.

1880’lerde John Ruskin idealizmi içinde “Arts and Crafts”sanatlar ve zanaatlar akımına tasarım dışı taklitlerle ortaçağın köy kökenli mobilyalarını çağrıştırır. 1890’lar Amerikasında dini kökenli Shakers akımı kullanışlılığı ve dayanıklılığı öne çıkarmıştır. Ama pragmatizmi savunan yalınlığı, basitliği asla estetik görüşten kaçınarak başarılmayacağı fikriyle Willliam Morris; eğrisel, bitkisel formları, heykelsi bir güzellikle fonksiyona yansıtan Henry Van De Valde’nin “Art Nauveau” akımında; sürrealist mimar Antonio Gaudi‘de eğriselliğe bir başka tat ve kişilik geliyor.

İskoç mimar Charles Rennie Mackintosh ana motiflerini geometriye (kare, dikdörtgen) endeksliyor. Müthiş Hill Hause sandalyesi böyle doğuyor. Frank Lloyd Wright sandalyede metal borularla endüstri çağındaki ölümsüz yerini alıyor.
19. yy sonunda ısı ve nem uygulanarak buharda döndürülen ahşap formlar ile Michael Thonet’in ünlü sandalyesi ve diğer ürünleri 21.yy’a dek hala vazgeçilmeyenlerin başında yer alıyor. Rahatlığı, güzelliği ve fonksiyonelliği ile birer mucize gibiler.

Hollanda’da ortaya çıkan De Sitil akımı geometrik biçimleri çarpıcı ana renklerle altını çizerek dizayn ediyor. Gerrit Rietvelt’in 1918 “Red and Blue” 1934 kiraz ağacının güzel kızıllığındaki zig-zag çok ünlüdür.
1911’de Walter Gropıus Alman Bauhaus okuluyla endüstrüyel üretimi mobiya ve sandalyeye ulaştırdı. Adeta sandalyenin dönüm noktasını oluşturan bir dönemi başlatmış oldu.

Marcel Breuer’in ünlü “Wassily”, “S” Barcelona Fuarı için tasarladığı koltuğu; Mies Van Der Rohe’nin 1927 çelik boru ve kösele ile tüm formları alt üst edip; formu konfor ve şıklığı ile şaşırtıcı bir halde dengeledi.

Fransız Le Corbusıer çeliği ünlü dinlenme koltuğu ile hayatımıza soktu.

1936’larda Finlandiyalı Aalvar Aalto artık kalıpta ısıyla bükülmüş kontrplakları (laminasyon tekniği) İskandinavya’ya özgü bir yalınlıkla günümüz de bile vazgeçilmez konuma getirmiştir.

1950’ler Charles Eames ABD’de polyester ve metalde oldukça konforlu koltuk ve kanepelere imzasını atıyor.

1968’ler uzay çağı İtalyan Zanotto firması PVC (poli vinil clorür), Pneumatik (şişme sistemler pneu-design) ile Joe Colombo, Verner Panton gibi ünlü tasarımcıların eserleri ile şeffaf bir yumuşama süreci başlamıştır.

Büyük tasarımcılar, idealist, radikal veya reformist tasarımlar; ve dahi insan, ürün, fonksiyon, bileşkesi derken memphis akımı daha duygu yüklü, insancıl ve eylenceli neşeli ürünler getirdi oraya. Pleksiglass, plastik, laminatlarla çocuksu neşeyi ürünlerde hissettirdi. Ettore Sottsass koltuğu bu yeni yaklaşımın en iddialı ürünüdür.

Post modernizm’de Philippe Starck’ın sehpa olabilen sandalyesi “Lola Mundo” William Sawaya tasarımı kösele meetal “tarzan” sandalye, Chi Wing Lo’nun Aro’su geometrik dengenin en çağdaş örnekleridir.

Yine 20.yy’da pirimitizm, naturalizm, art deko ve hatta doğa esintileri ile simetrinin yokoluşu objenin özgürlüğü yepyeni bir akım oluşturdu. Riccardo Dalisi’nin “Pavonesi”si metalin, doğa ile yorumlanışının uyumlu valsini içerir.

Tasarımcı; duygular, esinler, ergonomi, örgütlülük, malzeme, teknolojik gelişme, işlev, nüfus, yeni gereksinimler ışığında üretimci; kolay üretim, kar, taşıma kolaylığı, rekabet, depolama faktörlerini, sosyal olgular, moda, güvenlik ve malzeme bileşkesi ile tüketici ise sosyal olaylar, moda, ekonomi, konfor, değişen gereksinimlerle bileşkesinde ve çevre uyumunda kesişmek zorundadır. Ki gelecek dönemlerde yeni tarz ve akımlar olarak devinimini yitirmeden karşımızda yerini alabilsin.

“Cennet Bulunduğun Yerdir” demiş Voltaire. Bu büyüleyici tasarım ürünlerine sahip olmak büyük bir ayrıcalık, aynı zamanda da büyük bir ekonomik güç gerektirmektedir.

Oysa Thedore Rosovelt’in dediği gibi “Elinde olanlarla, bulunduğun yerde, elinden geleni yap.” Buna benzer bir ilke ile oturma eyleminde yerli tasarım, yerli ağaç ve yerli üretim ile en kaliteli ve en aranılan olmaktaki kararlılığımızla Sandalye Evi’ni ziyaret etmeden karar vermemenizi tavsiye ediyoruz.

Sandalye evi, RE Dizayn’da yüksek İçmimar Egem Uzer, 18 yıllık İçmimari disiplinini büro, otel, restoran, cafe ve bar dekorasyonlarında en iyi şekilde ortaya koyarken; artık imalatın, içmimariyle bileşkesinin verdiği farkı, müşterileri ile paylaşıyor. Son dört yılda 95 otel, bar, cafe ve restoranda, sandalye evi fabrikasının ürünleri kullanıldı. Ayrıca yıllardır 130’dan fazla proje, tasarım ve uygulama ve 500’ün üstünde büro düzenleme çalışması olan firma; projelendirme, tasarım ve uygulamalarına devam ettiği gibi, showroomunda yerli tasarım, yerli ahşap, yerli üretim ısrarından vazgeçmeksizin; ahşabın sıcaklığını en ekonomik ve bilinçli tasarlanmış ürünlerle tüketiciye sunuyor.

Üretimde 100’ün üstünde kollu kolsuz sandalye, 40 civarında masa, 60’ın üstünde lobi koltuk kanape, 80’den fazla bahçe mobilyası şezlong ve çok büyük alanlar için şemsiyeler, kendi dizayn anlayışımıza cauntry tarzı banyo mutfak ve özel alanlar için el dekorlu pentür bordürler, dolap ve raflar yer almaktadır. Tüm bu imalatlar 1. sınıf malzeme ve işçilikle yerli kayın ağacı ve atmosfer şartlarına uygun ithal dış cephe vernikleri ile yapılmaktadır. En iyi ve en kaliteliyi yerli işçilikle sunmaktan büyük bir onur duymaktayız.

Ürettiği koltuk-sandalye-masa imalatları ile hemen hemen altı ayda bir benzersiz projesi ve ayrımsanan konseptleri ile cafe, bar, restoran sektöründe farklı yeni mekanlar kazandıran, RE Dizayn İç Mimari Mobilya Ltd. Şti. 2000’in Eylül ayında açılan Chakra Kitap Cafe ile Suadiye’de, 2001 Ocak ayında Allegro Pizza Grill ile Fenerbahçe’de benzersiz birer örnek oluşturmuştur.

Sandalye evi yerli üretim yapan bir firmadır. 19.yy. nostaljisine bir pencere açmak açısından Thonet tarzında 9 farklı model üretmektedir. Laminasyon tekniği ile kontrplaktan oluşan çok farklı yeni tasarımlar yanısıra kumaş, suni deri fontlu, ip veya hasır örülmüş imalatlar da bulunmaktadır. Katlanabilen osmanlı sandalyesi çağdaş antikayı beğeninize sunmaktadır. Lobi koltukları en mininal ölçülerden en büyük ölçüde seçeneklere sahip. Her kumaş kaplı imalatta kumaş ve deri hatta suni deri müşteriye aittir. Rejisör koltuğu, şejlong ve minderler ham brandadan mevcuttur. Ekru renk güneşin soldurucu tesirlerine oldukça dayanıklıdır.

Tüm masa imalatlarında cilada çizilmezliği sağlayan ithal vernik kullanılmaktadır. Bar masa ve tabureleri yüksek oturma gerektirir, bu nedenle total ayaklı kolçaklı Thonet modeli yanısıra döşemeli veya kontra modeller mevcuttur.

Kanepeler cauntry tarzında, minderli veya monoblok 1. sınıf işçilik ve malzeme ile imal edilmektedir. Yine kumaş müşteriye aittir.

El dekorlu pentür çalışmalı dekoratif bordürler, banyo ve mutfaklar için çok amaçlı dekorlu cauntry tarzı dolap ve raflar mevcuttur.

Bütün imalat 1. sınıf kayın ağacındandır ve naturel, kiraz, tik, ceviz, maun, siyah ve tonları ile 10 farklı renk kartelamız mevcuttur.

Yazlık teras ve bahçe mobilyamız atmosfer etkilerine dayanıklı ithal Sayerlac dış cephe verniğine daldırma metodu ile yapılmaktadır. Naturel ve koyu meşe (antik ceviz) olmak üzere 2 renge sahiptir. Minimum 250 çaplı yada 250×250 kare formdan başlıyarak 450X450 ve 2 bumlu , üç bumlu örnekleri ile çok büyük miktarda m2’yi gölgeleyebilen şemsiyeler, 2 kişilik salıncak, servis arabası, servis sehpası tekerlekli çamaşırlık, havluluk, magazinlik mevcuttur. İmalatlar Kemerburgaz’daki 1000 m2’lik 50 işçinin çalıştığı butik bir fabrikada gerçekleşmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu