Neden mucitler var?

Neden mucitler var?
Mucitlere muhtacız. Çünkü gece araba kullanıp da karşıdan gelen aracın uzunlarından gözü kamaşmayan sürücümüz yok, çünkü her yıl binlerce ev hanımı perde takacağım diye düşüp bir tarafını kırıyor, çünkü soba zehirlenmesinden her yıl onlarca can kaybediyoruz, çünkü daha verimli enerji kullanımına ve baca gazlarımızın temizlenmesine ihtiyacımız var, vb. Çok basit şekillerde çözülebilecek sorunlar büyüyüp can ve mal kaybına yol açmadan yenilenmiş ve akıllıca düzeltilmiş teknolojilere ihtiyacımız var.

Fidan aşılamayı çok kolaylaştıran ‘Otomatik fidan aşı makinası’, perde takmak için merdivene çıkmaya gerek bırakmayan ‘Perde takmatik’, matkap yaparken iki elinizi de kullanmanızı sağlayan ‘Matkap gözlüğü’, anahtarı içeride unutmayı engelleyen ‘Kapı kilidi mekanizması’ hayatımızı kolaylaştıracak fikirlerden birkaçıydı.
Soba zehirlenmelerinin engelleyen ‘Bacabasmaz’, balık çiftliklerinin yarattığı kirlilik sorununu çözen ‘Temiz deniz, bol balık’, deprem anında gazı kesen ‘Sismik gaz kesme cihazı’ veya baca gazlarını temizleyen ve yangın olasılığını azaltan ‘Baca temizleme filtresi’ fikri de can kaybını ve çevre kirliliğini engelleyen anlamlı projelere örnek gösterilebilir.
Bildiğimiz merdiven tanımını değiştiren ‘Urfa merdiveni’ ve debriyaj kullanımına gerek bırakmayan ‘Verkaç şanzıman’ da basbayağı ‘iyi’ buluşlardı.
Bunlardan hepsi değil, sadece biri bile bu program sayesinde hayatımıza girse, örneğin finale kalamayan fikirlerinden birinde olduğu gibi karşıdan gelen arabanın ışığını alan bir sensör otomatik olarak uzunları kısaya çevirse, artık zemine düzgün oturmayan, sallanan merdivenlere düşme korkusuyla çıkmasak veya balık çiftlikleri güzelim sahillerimizi kirletmese, veya en basitinden artık kapıyı çekerken ‘anahtarı aldım mı’ diye düşünmek zorunda kalmasak bu program amacına ulaşmış demektir. Kaldı ki, niye seçelim, hepsi olsun!
Bu durumda Tekelioğlu’nun “…varolana yaratıcı bir ekleme yapan, yenilikçi (inovatif) bir uygulama ya da yepyeni bir icadın bu topraklarda yapılamayacağını bu yarışma tescilledi” sözü ne yazık ki bu buluşların başarısını görmezden geliyor. Veya “Çoğunun önceden icat edilmiş olabileceği açıktı” sözünden de kendisinin finalden önceki bölge elemelerini ve sonraki yarı finali seyretmediğini anlıyorum. Çünkü daha önce icat edilmiş fikirler yarı finalde elenmişti ve finaldeki icatlar için böyle bir sorun yoktu. Ama tabii ki genel olarak Sayın Tekelioğlu’nun haklı olduğu bir gözlem bu. Özellikle ilk elemelere başvuran birçok mucitin, o fikrin yapılıp yapılmadığını araştırmadığı belli oluyordu. Bu araştırma da birçok zaman basit bir google sorgusuyla bulunabilecek bir şey oluyordu, yeter ki sorgu kelimeleri “güneşi balçıkla sıvama yöntemi bulunmuş mu?” şeklinde seçilmesin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu