Müstehcen görüntülere bakmanın hükmü nedir?

Müstehcen görüntülere bakmanın hükmü nedir?
Dinin insanı kötülüklere iten zaaflar ve alışkanlıklar hakkında yasaklayıcı hükümleri vardır. Bu hükümlere uyan dindarlar sadece âhiretlerini kurtarmakla kalmıyor, dünyalarını da kurtarıyor; gittikçe yaygınlaşan menfi alışkanlıklardan kendilerini ve çocuklarını da muhafaza ediyorlar.

İsra Sûresi’ndeki 32. âyetin ikazı:
“Zinaya yaklaşmayın!” “Zina yapmayın!” demiyor, “Yaklaşmayın!” diyor .
Çünkü asıl mesele yaklaşmamaktadır. Yaklaşmazsanız kurtulmanız kolay olur. Yaklaştıktan sonraki gelişmelere dayanmanız zorlaşır, ateşe yaklaşanın içine düşmesi gibi bir sonuç çıkabilir. Onun için zinaya vesile olabilecek, davetçilik manasına gelebilecek, tahrik ve teşvikçi görüntüleri yasaklayan din, müstehcene bakılmasını da caiz görmüyor.

Hatta bu bakma konusunda bir diğer ayetin ikazı, ayrı bir önem arz ediyor. İşte o ayetin ikazı ise şöyle:
– İnanmış erkek ve kadınlar gözlerini harama bakmaktan kapasınlar!. (Nur 29-30; Hülâsatülbeyan)
— Gözleri kapamak mümkün mü?
— Hayır. Ya niçin kapasınlar diyor?
Gözlerini harama bakmaktan, müstehcene nazar etmekten öylesine korusunlar ki, sanki gözleri kapalıymış da hiç görmemiş gibi hayallerini tertemiz tutsunlar, zihinlerini kirlenmekten korusunlar.
Zaten İmam-ı Şibli bu âyeti tefsir ederken:
— Sadece kafa gözlerini kapamakla kalmasınlar, kalp gözlerini de kapalı tutsunlar, haramları hayallerine almasınlar, diyor; hayali dahi korumak istiyor.
Gözle bakış konusunda neden bu kadar ısrarlı ikaz ediliyor insanlar?
Çünkü bütün günahlar, ahlâkî bozulmalar müstehcene bakışla başlar, bakışın ısrarıyla gelişir, sonra fiilî günaha dönüşür.
Üstelik gözler baktıklarının resimlerini de çeker, hayal arşivinde depo eder. Nereye gitse, nerede olsa artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir.

Öğrenciyse dersine çalışamaz, işçiyse mesleğine tam yönelemez, fikir adamıysa zihnini toparlayamaz, derken her konuda gerileme ve düşüş söz konusu hale gelir.
Bu duruma düşmemek için din, müstehcene karşı yasaklar koyar, mensuplarını böylesine gerilemelere düşmekten kurtarır.
Ahmed Şahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu