Körfez Savaşı nedir?

Körfez Savaşı nedir?
KÖRFEZ SAVAŞLARI

Sudan, Haiti, Kongo, Etopya, Afganistan, Irak…..
Birleşmiş Milletlere göre ‘Bugün yaşanan hava kirliliği, toprak kirliliği, yer altı ve yerüstü su kaynakları kirliliği, tehlikeli atıklar gibi çevre sorunlarının %34’ü savaşlar, yeni silah sistemlerinin geliştirilmesi çalışma ve harcamalarından kaynaklanmaktadır.’
Halen silahlanma için 2 gün içinde harcanan para 4.8 milyar ABD dolarını geçmektedir. Bu rakam BM lerin 3. Dünya ülkelerindeki çölleşmeyi önleme programı için 20 yılda harcadığı paraya eşittir.

1. Körfez savaşında Kuveyt’te yakılan petrol kuyuları 600 milyon ton petrolü tüketerek havada is, gazlar ve tehlikeli kimyasallardan oluşan bir battaniye meydana getirmiştir.
Çıkan duman güneşten gelen ışınları engellemiş; bölge ülkelerinde ısı yaklaşık 10° C düşmüştür.
Petrol dumanı içindeki CO2 bölge ülkelerinde sera etkisi ve asit yağmurlarına neden olmuştur.

1. Körfez savaşı sırasında başta içme suyu sistemleri, kanalizasyon yapıları ve barajlar olmak üzere Irak’ın tüm alt yapısı bombalanmıştır.
1. Körfez savaşında Bağdat’ta temiz su taşıma kanallarının % 40’ından fazlası tahrip olmuştur. 2. Körfez savaşında ise sistemin tamamı tahrip olmuştur.
Irak’ın temiz su ve kanalizasyon sistemlerinin tekrar yapılandırılması için tahminen 11 milyar ABD doları gerekmekte idi..

Savaş sonrası dönem de uygulanan ambargo nedeni ile başlayan yiyecek ve ilaç sıkıntısının yanısıra altyapının yeniden oluşturulamaması nedeni ile özellikle güvenilir içme suyu sıkıntısı başlamış ve sudan geçen önlenebilir hastalıklardan başta çocuklar olmak üzere çok sayıda sivil ölmüştür. UNICEF’e göre ambargo döneminde sudan geçen önlenebilir hastalıklar, yiyecek sıkıntısı ve ilaç yokluğu gibi nedenlerle ayda ortalama 5000 Iraklı çocuk ölmüştür.

Bugün Bağdat’ta yaşayanların büyük bir çoğunluğu Dicle’nin kirli sularını içiyor.
Kanalizasyon atıkları; arıtma tesisleri tahrip olduğu için kontrolsüz şekilde Dicle’ye akıyor.
Dicle nehrine akan kanalizasyon atıklarının içinde Amerikan Ordusunun atıkları da var. Bu atıklar son derece tehlikeli ağır metalleri de kapsıyor.
Dicle sularının içme suyu olarak kullanıldığı bölgelerde sinir sistemi hastalıkları, doğum anomalileri ve kanserlerin görülme sıklığı arttığı Irak’lı uzmanlar tarafından belirtiliyor.…

1.Körfez savaşında Basra körfezi ham petrolle kaplanlandı. Onbinlerce kuş öldü; birçoğu petrolün kalıcı etkilerine sunuk kaldı.
Başta perde ayaklılar olmak üzere çok çeşitli göçmen kuşların önemli beslenme alanları zarar gördü.
Basra körfezindeki karides sayısı savaş öncesi sayısının %1ine düştü.
Çevre bilimciler dengenin tekrar en erken 15 yılda oluşabileceğini tahmin ediyorlardı; 2. Körfez savaşı bu tahmini bugünden geçersiz kıldı.

1.Körfez savaşında Irak’ta 15.000 km² aşkın verimli tarım alanı sülfirik asit, sülfüroz asit, petrol, mineral yağlar, radyoaktif maddeler, katı atık maddeler, uçucu küller ve tuzlarla kalıcı zarara uğradı.
10 cm³ toprağın bu kirleticilerden arındırılması için yaklaşık 400 litre su gerekiyor…

1. körfez savaşı sırasında Irak yoğun olarak hava bombardımanına uğramıştır. Bu bombardıman savaş sonrası dönemde de uçuşa yasak bölgelerde sürdürülmüştür. İkinci körfez savaşına kadar süren ambargo döneminde her ay ortalama Irak toprakları 8 gün bombardıman altında tutulmuştur. 2.Körfez savaşında bu bombardıman daha da yoğunlaştırılmıştır.
Hava bombardımanı toprak yüzeyinde 3000°C lik ısıya neden olur. Tüm bitki örtüsünün yanısıra toprağı da yakar ve uzun yıllar boyu verimsizleştirir. Bombalanan Irak toprakları bugün verimsiz tarım dışı alanlar durumundadır.

Dünya Bankası 2004 yılı için Irak’ta tarımsal faaliyetlere geçilebilmesi için 1.2 milyar ABD doları gerektiğini, 2007’ye kadar ise faturanın 11 milyar ABD dolarını bulacağını belirtmekteydi. 2004 de tarımsal üretime geçilebilmesi için gerekli kaynak sağlanmadı.
Buna karşın Irak toprakları bugün halen bombalanmaya devam ediyor…

1. Körfez savaşında Irak ve Kuveyt’te 49 adet petrol gölcüğü oluştu;1500 km’lik körfez kıyısında petrol toprak tarafından emildi.
Petrol ve petrol türevleri sadece toprağı kirletmekle kalmayıp; yer altı sularını da kirletmektedir.1 litre mineral yağ veya benzin 1 milyon litre içme suyunu kullanılamaz hale getirir. Bugün Irak’ta yer altı su kaynaklarının önemli bölümü bu şekilde kirlenmiştir.

1. Körfez savaşında koalisyonun askeri güçleri Kuveyt’te, Kuzeydoğu Suudi Arabistan’da ve Güney Irak’ta 40,000 km2’lik bir alana yayılan katı atık bıraktı.
Bu atıklar içinde; 5000 tahrip edilmiş Irak tankı, 120000 ton askeri malzeme, 80000 ton bombanın yanısıra 4 milyon ton insan atığı bulunuyordu.

2. Körfez savaşından sonra atık miktarı daha da arttı; bu atıklar içinde radyasyon yayan askeri hurdalar çevre ve insan sağlığı açısından büyük tehlike oluşturuyor. Bu tehlike Irak’la sınırlı kalmıyor; hurda ticareti yolu ile başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelere de taşınıyor….

Kızılhaç, Birinci Körfez Savaşı sonrası 2.5 milyona yakın insanın Irak’tan ayrıldığını ve Türkiye başta olmak üzere komşu ülkelere göç ettiğini bildirdi.
Binlerce insan sağlıksız çadırlarda, kullanılacak durumda olmayan barakalarda, terkedilmiş yapı ve mağaralarda yaşamak zorunda kaldı…
İkinci körfez savaşından sonra halen Irak’ta 350 binin üzerinde insan evlerinden uzakta; çadırlarda zor koşullar altında yaşıyor…

Dünya ilk kez 1991 de yeni bir mermi ile tanıştı; seyreltilmiş uranyum mermileri…
ABD 1. Körfez Savaşında ilk kez Irak’ta seyreltilmiş uranyum mermileri kullandı. Kullanılan miktar 315-350 ton arasındaydı.
Savaş sonrası 27 571 ABD askeri seyrelmiş uranyum mermilerinden etkilenerek; hastalandı; askerlerde ağır solunum yolu hastalıkları, deri döküntüleri görüldü. Kısa bir süre sonra Irak hastanelerinde doğumsal anomalili çocukların görülmesi olayın gerçek boyutunu ortaya çıkarttı.

ABD daha sonra bu mermileri Yugoslavya’ya dönük NATO operasyonunda ve Afganistan’da kullandı. ABD ve İngiltere’nin 2. Körfez savaşında ise seyreltilmiş uranyum mermilerini 20 günlük bir dönem içinde tanksavar mermisi olarak 1100 ile 2000 ton arasında kullandığı tahmin ediliyor.
Bu mermiler halen ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye, Yunanistan, Rusya, Mısır,İsrail, Pakistan ve Tayland’ın elinde bulunuyor.

Seyreltilmiş Uranyum ‘bir ülkenin bütün bir nüfusunu yok edebilecek mükemmel bir silah’ olarak nitelendiriliyor; silah olarak kullanılmasının üç ana nedeni var:
1-Çok ucuz: Nükleer atıklardan elde edildiği için çok ucuz; hatta silah üreticilerine ücretsiz veriliyor.
2-Çok ağır: Kurşundan 1.7 kat daha yoğun olduğu için öldürme gücü çok yüksek
3-Yanıcı:Hava ile temas ettiğinde alev alıp yanıyor; hedefi vurduğunda parçalayıp radyoaktif toza dönüştürüyor.

Seyreltilmiş uranyumun yarı ömrü 4.5 milyar yıl….
Irak’ın neredeyse bütün kesimleri bugün seyreltilmiş uranyum mermileri ve seyreltilmiş uranyum atıkları ile kirlenmiş durumdadır. Irak’ın ekosistemi geri dönülmez bir şekilde kirlenmiştir. Halen Irak’ta sakat doğum ve kanser sayıları gün geçtikçe artıyor.

Bugün Irak’ta savaşa bağlı büyük bir çevre felaketi yaşanıyor. Bu ülkenin su kaynakları, toprağı, havası uzun yıllar temizlenemeyecek ölçüde kirletilmiş durumda…
Irak’lılar çevre kirliliğine bağlı sağlık sorunları ile her geçen gün daha çok karşılaşıyor…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu