Epistemoloji Ne Demek – Epistemoloji Hakkında Bilgi

Epistemoloji Ne Demek – Epistemoloji Hakkında Bilgi
Epistemoloji, bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalıdır Bilgi felsefesi olarak da adlandırılmaktadır

İlk çağlarda Thales gibi filozoflar metafizik ile ilgileniyorlardı Evrenin salt maddesinin bulunması temel bir amaç olmuştu Ama bu konularda herkesin vardığı farklı fikirler, fikirler arasındaki çelişkiler filozofların insana, dolayısıyla akıl ve bilgiye yönelmesine yol açtı Bu da insanın bilgilerinin doğruluğunun sorgulanmasına neden oldu Böylece bilgi felsefesi doğmuş oldu

Terimler değişiktir: episteme, bilgi ve gnosis, bilim ve logos, öğreti kelimelerinden epistemoloji, bilgibilim ve gnoseoloji, bilginin bilgisi terimleri; bilgikuramı (theory of knowledge) anlamında kullanılır, bazen philosophy of knowledge, bilgi felsefesi olur Bilginin doğasını, kaynaklarını,

kökenlerini, değerini araştırır Bilgisizliğin ne olduğunu araştıran bilgi dalına agnoioloji denir Bilgisizlik örtüsü kavramıyla cehaletbilimi ilgilenmektedir Platon’un bilgi nazariyesinin (kuramının) yetersizliği 1963’de Edmund Gettier tarafından kanıtlanmıştır Aynı dönemde Michel Foucault, bilginin kazıbilimini, bilgi ve iktidar biçimlerini araştırmıştır

Temel Kavramlar

Doğruluk
Bilgi, öznenin nesne ile kurduğu bağdan çıkan üründür Bu bağa ise bilgi aktı denir Bilinç sahibi bir varlık olan insanın nesneye yönelmesi ile bilgi oluşur Bilginin, bilginin alındığı nesne ile çakışması ve uyumu doğruluktur Doğruluk; algılar, kavramlar, bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunluktur Fakat doğru bilginin imkânlılığı felsefe tarihinin en büyük sorularından biridirBurada bir örnekle konuyu izah etmek gerekirse “altın sarıdır” ve “altın madendir” diye iki önermemiz var burda ilk önermede altının sarı olması doğru veya yanlış olabilir ama altın madendir önermesi doğrudur zira nesnenin uygunluğu söz konusudur Bir de bir nesnenin doğru olabilmesi için aranan iki şart vardır anlamlılık ve tutarlılık/geçerlilik Anlamlılık: Önermenin anlamlı olması bir nesneye işaret etmesidir Mesela “koyun moyun” ikilemesinde “koyun” anlamlı bir kelimedir ama “moyun” anlamsızdır zira bir nesneye işaret etmez ondan doğruluğundan veya yanlışlığından söz edilemez Tutarlılık: bir önermenin bir defada doğrulanabilir olması yani yargıya bir defa uygunluğudur geçerlilik ise; tutarlı olan önermenin her durumda doğrulanabilir olmasıdır Mesela “madenler metaldir” önermesi tutarlıdır zira metal olan madenler vardır ancak tüm madenler çin geçerli değildir bu önerme “madenler yer kaplar” önermesi ise hem tutarlı hem de geçerlidir
Gerçeklik

Gerçeklik bilinçten bağımsız olarak nesnel dünyada bulunan varlıklardır Yani nesnenin kendisidirGenellikle doğruluk kavramı ile aynı anlamda kullanılmaktadır fakat felsefede bu iki kavram farklıdır Doğruluk bilgiye ait bir özelliktir ve özneye bağımlıdır ama gerçeklik ancak nesnel dünyaya ait bir varlığın özelliği olabilir Nesnel dünyada var olan ama bir insan tarafından algılanmamış bir şey yine de gerçektir Bilgi ile gerçeğin uyumu bilginin doğruluğunu sağlar

Temellendirme

Ortaya atılan bilgilerin dayanak noktasıdırFelsefede bir çok bilgi ortaya atılır bu bilgilerde çeşitli yollarla temellendirilir

Mantık

İçinde bulunduğumuz evrenin, doğanın henüz tamamını keşfedemediğimiz ilkeleri ve yasaları vardır Aynı şekilde bilgiler arasında da bu tür bir ilişki vardır Düşüncelerin de arasındaki ilişkiyi düzenleyen ilke ve yasalar vardır Mantık düşünmenin temel yasalarını arar ve saptar Mantık bilginin içeriğinin doğruluğu ile ilgilenmez, bilgiler arasındaki ilişkilerin doğruluğu ile ilgilenir

Epistemolojik Teoriler

Sofizm

Sofistler herşeyin merkezine insanı aldıklarından dolayı görecelilikten bahsederler Bu nedenle İnsanların hepsinin üzerinde birleşeceği bir bilginin olamayacağını savunurlar Sofistlerin en ünlülerinden biri Protagoras’tır O’na göre ‘İnsan her şeyin ölçüsüdür’ Diğer bir sofist de Gorgias’tır O düşüncesini şu sözleriyle özetler “Gerçek yoktur, olsaydı bilinemezdi, bilinseydi bile başkasına bildirilemezdi”

Akılcılık (Rasyonalizm)

Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşımdır Bu yaklaşıma göre deney yolu ile elde edilen bilgi kesin bilgi değildir, geçicidir İnsan duyum ve algıları geçici, doğruluğu kesin olmayan bilgiler verir Eski Yunan’da rasyonel bilgi ile duyu organlarımızın sağladığı duyusal bilgi arasında fark olduğunu belirten ilk filozoflar Herakleitos, Parmenides, Sokrates, Platon ve Aristoteles’tir Yeni çağ akılcıları ise Descartes ve Hegel’dir

Deneycilik (Empirizm)

Deneycilik, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren yaklaşımdır Deneyci yaklaşıma göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur Bu nedenle akılcılık yaklaşımına karşıdır Akılcılığın insan aklında doğuştan ilkeler varolduğu varsayımına karşıdır Doğru bilgi duyular vasıtasıyla deney yolu ile elde edilebilir Bütün bilgilerin ilk kaynağı duyudur Deneycilik yaklaşımının önemli filozofları John Locke ve David Hume’durYani sezgilere yer yoktur Varlığın gözleme dayandığını ifade eder Gözlemleyemediğimiz hakkında bilgi elde edemeyiz Ve her şey nedeni içinde sonucunu bulacaktır

Analitik Felsefe

Felsefeyi düşünsel bir etkinlik olmaktan çıkarıp bir dil analizi olarak algılayan felsefi akımdır Bilimlerin dilini çözümlemeye ve onların kavram yapısını araştırmaya öncelik verilir Ludwig Wittgenstein akımın önde gelen temsilcilerindendir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu