Cenap Şahabettin Tâmât Şiiri

Cenap Şahabettin Tâmât Şiiri

Ki semâdan düşer düşer ağlar!
Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;

Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
(Küçücük, beyaz başlı baykuşlar)

Sizi dallarda, lânelerde arar.
(Sizi dallarda, yuvalarda arar.)

Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
(Gittiniz, gittiniz siz ey kuşlar,)

Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
(Şimdi boş kaldı baştan başa yuvalar 😉

Yuvalarda -yetîm-i bî-efgân! –
(Yuvalarda -feryat etmeyen yetîm-)

Son kalan mâi tüyleri kovalar
Ki havada uçar uçar ağlar.
Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir

Berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter..
(Yasemin yaprağı, güvercin kanadı, ıslak bulut..)

Dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
(Dök ey gökyüzü -doğanın canlılığı uykudadır-)

Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
(Siyah toprağın üstüne katışıksız çiçekler!)

Her şahsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek! –
(Her ağaçlık yer şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek! -)

Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümid..
(Bir gölge yığını ve siyah renkli ve ümitsiz)

Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
(Ey kış göğünün eli, durma, durma, çek.)

Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
(Her ağaçlığın üstüne bir beyaz örtü!)

Göklerden emeller gibi rizan oluyor kar
(Göklerden emeller gibi dökülüyor kar)

Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar
(Her mutlu hayalim gibi koşarak düşüyor kar)

Bir bâd-ı hamûşun Per-i sâfında uyuklar
(Sessiz bir rüzgar tüylü bir kanatta uyuklar)

Tarzında durur bir aralık sonra uçarlar,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu