Bozlak Nedir?

Bozlak Nedir?

 Birçok bölgede görülmekle birlikte, özellikle İç Anadolu ve Güney Anadolu’da, Toroslar’da yaygın olan Avşar ve Türkmen oymaklarına ait bir uzun hava türüdür.

Bozlak kelimesinin kökeni hakkında çeşitli görüşler vardır. Öztürkçe bir kelime olan “Bozlak”ın çeşitli anlamlan, çeşitli eserlerde şu şekilde belirtilmiştir.

Divan-ı Lügat-it Türk’de “bozlak”, “bozlamak” ses vermek bağırmak anlamına gelmektedir. Dede Korkut’ta ise bozlatmak, böğürmek manasında kullanılmakta, Kırgızcada ise “botasın olgan tüyiidey bozlayı bozlayı kaldım men”, “yavrusu kaybolmuş, çalınmış bir deve gibi bozlaya bozlaya, feryat içinde kaldım ben” denmektedir.

Özet olarak, feryad etmek, haykırmak, ayrıca deve bağırması anlamına bozulamaktan, bozlamaktan gelen bir kelimedir.

Bozlak, ayrıca bağlamada yapılan bir düzene (akord) de verilen addır. Burada alt ve Orta teller “LA”, üst tel “SOL” sesine çekilir. Bu düzene “Abdal” düzeni de denmektedir.

Bozlak ayrıca Kürdi makamındaki türleri belirten bir ayak adı olarak da “Bozlak Ayağı” şeklinde kullanılmaktadır.

Zaten bozlaklarda türü belirleyen en önemli öge Kürdi dizisi içinde seslendirilmeleridir. Bazı bozlaklarda Kürdü dizisinin yanı sıra “Acemkürdi” ve “Muhayyerkürdi” makamları, bazen de bu makamların Sol veya Fa diyez üzerine aktarılmış şekilleri kullanılır. Az da olsa, Toros Türkmenlerinde bu tip bozlaklar görülmektedir.

Dağ ve Oymak havalarının karakterestik bir türü olan bozlak, çoğunlukla bir erkek tarafından söylenir, ancak Teke yöresinde Yörüklerin hep birlikte söylediklerine de rastlanmıştır.

Bozlakların konularını, yöresel ve çeşitli toplumsal olaylarla ilgili konular oluşturur. En önemli özelliklerimizden olan yiğitlik ve kahramanlık bu konuların başında gelmektedir.

Dizileri çoğunlukla 11 ve 14 heceli olan bozlakların sözleri anonim olabileceği gibi saz şairlerine ait de olabilir. Bozlakların birkaç türü vardır. Vurguladıkları konulara göre yiğitleme, güzelleme, yanık, ağıtlama ve kerem bozlağı gibi adlar alırlar.

Yiğitleme bozlağı; sözleri saz şairlerimizden Dadaloğlu’na ait olan aşağıdaki bozlak örnek olarak verilebilir.

Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eder ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir

Bozlakların ses genişliği 8’li, 10’lu hatta 12’li olabilir. Dizi kullanılırken tiz seslerden başlanır, karar sesinin sekizlisi ve yedilisinde belirgin biçimde görüldükten sonra karar perdesine inilerek uzun hava bitirilir. Bozlaklar çalgı eşliği olmaksızın söylendiği gibi cura ve bağlama eşliğinde de söylenirler.

Kırşehir’ li mahalli sanatçılar bozlak çalarken genellikle bağlamanın RE perdesini karar sesi olarak kullanırlar. Yani bozlağı RE üzeri çalarlar. Bozlakların çalınışı ve söylenişinde sert bir ifade vardır.

Bozlaklar Avşar ve Türkmen ağzı ile seslendirilirler. Bozlakların usta seslendiricilerine, Kırşehir’li Hacı Taşan, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Çekiç Ali gibi yöresel sanatçıları örnek verebiliriz.

Bozlaklar
Bozlak sözcük anlamı olarak “bozulma”, “beğirme (koç melemesi)”, “bağırma, feryat etme”den kaynaklanır. Bu özellik (ilerde açıklanacak olan) Ankara yöresi Seğmen oyunları figürlerinde olduğu gibi, Orta Anadolu Bozkır iklimine en iyi uyum sağlayan koçla özdeşleşmenin müziğe yansımasıdır.
Aşk, kader, ölüm, gurbet, sıla özlemi, sitem, isyan, ilenç ve üzüntü içeren bozlaklar, çok içli ve ince bir duygu yükü taşırlar.
Bozlaklar, bağlamanın alt tel “la” orta ve üst telin “re” ye çekilmesiyle elde edilen “bozlak düzeni ” ya da “abdal düzeni”yle çalınır. Ancak alt ve orta telin “la”, üst telin “sol”a çekilmesiyle elde edilen düzende de bozlak çalındığı görülmüştür.
Genellikle tiz seslerden ve yüksek bir ritmle başlayan bozlaklar daha sonra ağırlaşır ve dinleyenleri içeriklerindeki duygu yükünün etkisine alırlar.
Bozlaklar da ağıt ve uzun havalar gibi olay anında akla geldiği gibi söylendiğinden genellikle vezin içermezler, belli bir uyak düzeninde çalınıp söylenirler.
Bozlaklara örnek olarak Ankara’dan Keskin’e giden bir trenin çarpması sonunda ölenlere Keskinlilerin duygularını anlatan “Ankara’da yedim taze meyvayı” verilebilir.
Ankara’da yedim taze meyvayı
Boşuna da çiğnedim yalan dünyayı
Keskin’den de sildirin benim künyeyi
Söyleyin anama anam ağlasın
Anamdan gayrısi yalan ağlasın
Ankara’dan çıktım başım selamet
Keskin’e varmadan koptu kıyamet
Nazlı gelin de anam kime emanet
Söyleyin anama da çalsın nennimi
Kim alırsa alsın nazlı gelini
Keskininen Ankara’nın arası
Arasına da boz bulanık sular durası
Ne zormuş da anam gönül yarası
Söyleyin anama anam ağlasın
Anamdan gayrısi yalan ağlasın
Trene bindim de tren sallandı
Zalim doktor da ciğerimi elledi
İyi olursun dedi köye yolladı
Söyleyin anama da çalsın nennini
Kim alırsa alsın nazlı gelini

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu